Av. Alparslan LEVENT -Karşıyaka Avukat - İzmir Avukat
Av. Alparslan LEVENT -Karşıyaka Avukat - İzmir Avukat
Av. Alparslan LEVENT -Karşıyaka Avukat - İzmir Avukat

SUÇTA TEKERRÜR (TCK MADDE 58)

Sorular

  • Tekerrür hükümleri nedir ve ne zaman uygulanır?
  • Tekerrür hükümlerinin uygulanmadığı durumlar nelerdir?
  • Tekerrür halinde adli para cezası yerine hapis cezası uygulanmasının amacı nedir?
  • Kasıtlı ve taksirli suçlar arasında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması ne anlama gelir?
  • Onsekiz yaş altındaki suçlulara tekerrür hükümleri neden uygulanmaz?
  • Mükerrirlere özgü infaz rejimi nasıl düzenlenmiştir?
  • Denetimli serbestlik tedbirlerinin mükerrir suçlular üzerindeki etkisi nedir?
  • İtiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi ve örgüt mensubu suçlu kavramları nasıl tanımlanır?
  • Özel tehlikeli suçlular için infaz rejimleri ve denetimli serbestlik tedbirleri nasıl uygulanır?
  • Ceza avukatının tekerrür ve özel tehlikeli suçlular davalarındaki rolü nedir?

Giriş: Tekerrür ve Özel Tehlikeli Suçlular Kavramı

Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi, suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular konusunu düzenlemektedir. Madde, “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır” şeklinde başlar ve bu hükmün uygulanma şartlarını belirler.

Suçta tekerrür, bir kişinin daha önce bir suç işledikten ve bu suçtan dolayı kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı aldıktan sonra tekrar suç işlemesi durumunda devreye giren bir kavramdır. Tekerrür hükümleri, suçun yeniden işlenmesini caydırmak ve suçluların daha ağır cezalara çarptırılmasını sağlamak amacıyla uygulanır. Bu hüküm, suç işlemenin alışkanlık haline gelmesini önlemeyi hedefler ve bu kapsamda mükerrir suçlulara yönelik özel infaz rejimleri ve denetimli serbestlik tedbirleri öngörülür.

Özel tehlikeli suçlular ise, işledikleri suçlar ve suç işleme biçimleri nedeniyle topluma ve bireylere yönelik ciddi tehdit oluşturan kişilerdir. Bu kategoriye giren suçlular, genellikle itiyadi suçlular, suçu meslek edinenler ve suç örgütü üyeleri gibi gruplardır. Özel tehlikeli suçlular, işledikleri suçların niteliği ve toplum üzerindeki etkileri nedeniyle daha ağır ve özel infaz rejimlerine tabi tutulurlar.

Türk Ceza Kanunu’nda tekerrür ve özel tehlikeli suçluların yeri ve önemi büyüktür. TCK 58. madde, suç işleme alışkanlığı gösteren kişilere yönelik cezaların belirlenmesinde ve infazında dikkate alınacak özel hükümleri içerir. Tekerrür hükümleri, suç işleyen kişilerin tekrar suç işlemesini caydırmayı amaçlarken, özel tehlikeli suçlulara yönelik infaz rejimleri de bu kişilerin toplumdan izole edilerek rehabilitasyonunu hedefler.

Madde 58'in İlk Fıkrası: Tekerrür Hükümlerinin Uygulanma Koşulları

Kanun Metni:
"Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez."

Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesinin ilk fıkrası, suçta tekerrürün uygulanma koşullarını belirler. Bu hüküm, suç işleyen kişinin cezalandırılmasının ardından tekrar suç işlemesi durumunda devreye girer. Önemli bir nokta, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için ilk suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmiş olması gerektiğidir. Bu kesinleşmiş hüküm, mahkeme kararıyla verilen cezanın kesinleşmesi anlamına gelir. İlk suça ilişkin cezanın infaz edilmiş olup olmaması ise tekerrür hükümlerinin uygulanması için şart değildir. Yani, kişi cezasını çekmeden önce de yeni bir suç işlerse, tekerrür hükümleri devreye girer.

Tekerrür Hükümlerinin Uygulanma Şartları:
Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için bazı koşulların sağlanması gerekmektedir:

  1. Önceden İşlenen Suç: Kişinin daha önce bir suç işlemiş olması ve bu suçtan dolayı kesinleşmiş bir hüküm almış olması gerekir.
  2. Yeni Bir Suçun İşlenmesi: Kişinin, önceden işlediği suçtan sonra yeni bir suç işlemesi gerekir.
  3. Kesinleşmiş Hüküm: İlk suça ilişkin hükmün kesinleşmiş olması gerekir. Cezanın infaz edilmiş olup olmaması önemli değildir.

Bu şartların sağlanması durumunda, tekerrür hükümleri uygulanır ve kişinin cezası ağırlaştırılır. Tekerrür hükümleri, suç işlemenin alışkanlık haline gelmesini önlemek ve suçluları caydırmak amacıyla uygulanır.

Örnek Vaka Analizi:
Örnek olarak, A kişisinin 2018 yılında hırsızlık suçundan mahkûm olduğunu ve cezasının 2019 yılında kesinleştiğini düşünelim. A kişisi, 2023 yılında tekrar hırsızlık suçu işlerse, TCK 58. madde kapsamında tekerrür hükümleri uygulanır. Burada önemli olan, 2019 yılında verilen hükmün kesinleşmiş olmasıdır. Cezanın infaz edilmiş olup olmaması tekerrür hükümlerinin uygulanması için gereklilik arz etmez.

Tekerrür hükümleri, kişinin suç işlemesinin tekrarlanması durumunda daha ağır cezalara çarptırılmasını sağlar. Bu durum, kişiyi suç işlemekten caydırmayı amaçlar. Mahkemeler, tekerrür hükümleri çerçevesinde suçlunun cezasını artırarak, tekrar suç işlemesini önlemeye çalışır. Bu nedenle, tekerrür hükümleri hem cezanın ağırlığını artırarak caydırıcılığı sağlamakta hem de toplumu suç işleme alışkanlığı edinmiş kişilerden korumakta önemli bir rol oynamaktadır.

Tekerrür hükümlerinin uygulanması, mahkemelerin ceza takdirinde dikkatle göz önünde bulundurması gereken bir husustur. Mahkeme, kişinin daha önce işlediği suçları ve bu suçlardan aldığı cezaları değerlendirerek, yeni işlenen suç için verilecek cezada tekerrür hükümlerini dikkate alır.

Madde 58/2: Tekerrür Hükümlerinin Uygulanmayacağı Durumlar

Kanun Metni:
"Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz."

Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesinin ikinci fıkrası, tekerrür hükümlerinin hangi durumlarda uygulanmayacağını belirler. Bu fıkra, kişinin cezasını çektikten sonra belirli bir süre geçtikten sonra işlenen yeni suçlar için tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağını ifade eder.

Beş Yıldan Fazla Hapis Cezası:
Önceden işlenen suçtan dolayı verilen ceza beş yıldan fazla hapis cezası ise, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl içinde işlenen suçlar için tekerrür hükümleri uygulanır. Ancak, bu beş yıl geçtikten sonra işlenen suçlar için tekerrür hükümleri devreye girmez. Örneğin, bir kişi 2015 yılında işlediği bir suçtan dolayı altı yıl hapis cezasına çarptırılmış ve cezasını 2021 yılında tamamlamış olsun. Bu kişi, 2026 yılında yeni bir suç işlerse, tekerrür hükümleri uygulanmaz çünkü cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl geçmiştir.

Beş Yıl veya Daha Az Süreli Hapis veya Adli Para Cezası:
Eğer kişi, önceden işlediği suçtan dolayı beş yıl veya daha az süreli hapis cezasına ya da adli para cezasına mahkûm edilmişse, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenen suçlar için tekerrür hükümleri uygulanmaz. Örneğin, bir kişi 2018 yılında işlediği bir suçtan dolayı üç yıl hapis cezasına mahkûm edilmiş ve cezasını 2020 yılında tamamlamış olsun. Bu kişi, 2024 yılında yeni bir suç işlerse, tekerrür hükümleri uygulanmaz çünkü cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl geçmiştir.

Hesaplamalar ve Örnekler:
Tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağı durumları belirlemek için, infaz tarihinden itibaren belirli bir süreyi hesaplamak önemlidir. Bu süreler, verilen cezanın süresine bağlı olarak değişir. Örneğin:

  1. Beş yıldan fazla hapis cezası: Cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl içinde işlenen suçlar için tekerrür hükümleri uygulanır.
  2. Beş yıl veya daha az hapis cezası ya da adli para cezası: Cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl içinde işlenen suçlar için tekerrür hükümleri uygulanır.

Bu hesaplamalar, mahkemelerin tekerrür hükümlerini doğru bir şekilde uygulamasını sağlar. Tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağı

durumlar, suç işleyen kişilerin cezalarını çektikten sonra belirli bir süre içinde tekrar suç işlememeleri halinde, bu süre sonunda yeniden suç işlemeleri durumunda daha hafif cezalara çarptırılmalarını sağlar. Bu da, cezasını çekmiş kişilerin topluma yeniden kazandırılmasına yönelik bir düzenlemedir.

Madde 58/3: Hapis Cezası ile Adlî Para Cezası Seçeneği

Kanun Metni:
"Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur."

Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesinin üçüncü fıkrası, tekerrür durumunda hapis cezası ile adlî para cezası arasında seçim yapılırken hangi cezanın tercih edileceğini belirler. Bu hüküm, tekerrür halinde hapis cezasının öncelikli olarak uygulanmasını sağlar.

Hapis Cezası ile Adlî Para Cezası Seçenekleri:
Kanunda bazı suçlar için hapis cezası ve adlî para cezası seçenekli olarak öngörülmüştür. Yani, mahkeme bu suçlar için ya hapis cezası ya da adlî para cezası verebilir. Ancak, tekerrür durumunda bu seçeneklerden hangisinin uygulanacağına ilişkin özel bir düzenleme bulunmaktadır. Tekerrür hükümleri kapsamında, eğer suçun kanun maddesinde hapis cezası ile adlî para cezası seçimlik olarak öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur. Bu hüküm, suç işleyen kişinin cezasını daha ağır bir şekilde çekmesini sağlamak amacıyla getirilmiştir.

Örneklerle Açıklama:
Örneğin, bir kişi daha önce hırsızlık suçundan mahkûm olmuş ve bu hüküm kesinleşmiştir. Daha sonra, aynı kişi tekrar suç işler ve bu suç için kanunda hapis cezası ile adlî para cezası seçenekli olarak öngörülmüştür. Bu durumda, mahkeme tekerrür hükümleri gereğince hapis cezasına hükmetmek zorundadır. Adlî para cezası yerine hapis cezasının tercih edilmesi, suç işleyen kişinin daha ağır bir ceza ile karşı karşıya kalmasını sağlar ve suç işlemenin tekrarlanmasını caydırmayı amaçlar.

Başka bir örnek olarak, B kişisi daha önce uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkûm olmuş ve hüküm kesinleşmiştir. Tekrar uyuşturucu madde bulundurmak suçunu işlerse ve bu suç için hapis cezası ile adlî para cezası seçimlik olarak öngörülmüşse, mahkeme bu durumda da hapis cezasına hükmetmek zorundadır. Bu şekilde, tekerrür hükümleri doğrultusunda suç işleyen kişilerin daha ağır bir ceza ile karşılaşması sağlanarak, suçun tekrarlanması önlenmeye çalışılır.

Tekerrür hükümlerinin uygulanması, suç işleyen kişilerin daha ciddi sonuçlarla karşılaşmasını sağlar ve bu da suç işleme alışkanlığının önüne geçmeyi hedefler. Mahkemeler, tekerrür hükümlerini dikkate alarak ceza takdirinde bulunurken, kişinin daha önce işlediği suçları ve bu suçlardan aldığı cezaları göz önünde bulundurur.

Madde 58/4: Tekerrür Hükümlerinin Uygulanmayacağı Suçlar ve İstisnalar

Kanun Metni:
"Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz."

Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesinin dördüncü fıkrası, tekerrür hükümlerinin hangi durumlarda ve hangi suçlar arasında uygulanmayacağını belirler. Bu fıkra, kasıtlı ve taksirli suçlar ile sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasındaki ayrımı yaparak, tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağı durumları açıklar.

Kasıtlı Suçlar ve Taksirli Suçlar:
Kasıtlı suçlar, failin suçu bilerek ve isteyerek işlediği suçlardır. Taksirli suçlar ise failin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak istemeden suç işlemesi durumudur. Bu fıkra, kasıtlı suçlar ile taksirli suçlar arasında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağını belirtir. Örneğin, bir kişi daha önce kasıtlı bir suç işlemiş ve mahkûm olmuşsa, sonrasında işlediği bir taksirli suç için tekerrür hükümleri uygulanamaz. Aynı şekilde, daha önce taksirli bir suçtan mahkûm olan kişi, sonrasında kasıtlı bir suç işlerse de tekerrür hükümleri uygulanmaz.

Sırf Askerî Suçlar ve Diğer Suçlar:
Sırf askerî suçlar, yalnızca asker kişiler tarafından işlenebilen ve askeri disiplinin sağlanması amacıyla düzenlenmiş suçlardır. Bu suçlar ile diğer suçlar arasında da tekerrür hükümleri uygulanmaz. Örneğin, bir asker, askerî bir suçtan mahkûm olmuşsa ve sonrasında sivil bir suç işlerse, tekerrür hükümleri uygulanmaz. Aynı şekilde, sivil bir suçtan mahkûm olan bir kişi, sonrasında sırf askerî bir suç işlerse de tekerrür hükümleri uygulanmaz.

Yabancı Ülke Mahkemelerinden Verilen Hükümler:
Fıkranın ikinci cümlesi, yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümlerin, bazı istisnalar dışında, tekerrüre esas olmayacağını belirtir. Ancak, kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları bu istisnaların dışında tutulmuştur. Yani, bu suçlardan mahkûm olmuş bir kişi, aynı veya benzer suçları Türkiye’de işlerse, yabancı mahkeme kararları da tekerrüre esas alınabilir.

Örneklerle Açıklama:

  1. Kasıtlı ve Taksirli Suçlar: A kişisi 2016 yılında kasıtlı olarak adam yaralamaktan mahkûm olmuş ve cezasını çekmiştir. 2021 yılında A kişisi, taksirli olarak trafik kazasına sebebiyet vermiştir. Bu durumda, kasıtlı ve taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanamayacağı için, trafik kazası nedeniyle tekerrür hükümleri devreye girmez.
  2. Sırf Askerî ve Diğer Suçlar: B kişisi 2018 yılında askerî disiplin suçundan mahkûm olmuş ve cezasını çekmiştir. 2022 yılında sivil hayatta hırsızlık suçu işlemiştir. Bu durumda da sırf askerî suçlar ile diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmayacağı için, hırsızlık suçu nedeniyle tekerrür hükümleri uygulanamaz.
  3. Yabancı Mahkeme Hükümleri: C kişisi, Almanya'da dolandırıcılık suçundan mahkûm olmuş ve cezasını çekmiştir. Türkiye'ye döndükten sonra tekrar dolandırıcılık suçu işlerse, Almanya'daki mahkeme kararı tekerrüre esas alınarak cezası ağırlaştırılabilir.

Madde 58/5: Onsekiz Yaş Altındaki Suçlular

Kanun Metni:
"Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz."

Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesinin beşinci fıkrası, tekerrür hükümlerinin onsekiz yaşını doldurmamış kişiler için uygulanamayacağını belirler. Bu düzenleme, genç suçluların yeniden topluma kazandırılmasını amaçlar ve onların cezai sorumluluklarını hafifletir.

Genç Suçlulara Yönelik Özel Düzenlemeler:
Onsekiz yaş altındaki suçlular, ceza hukukunda ayrıcalıklı bir statüye sahiptir. Bu yaş grubundaki kişiler, fiziksel ve psikolojik gelişimlerinin tamamlanmamış olması nedeniyle hukuki olarak daha fazla korunur. Bu kapsamda, genç suçluların işledikleri suçlar nedeniyle tekerrür hükümleri uygulanmaz. Böylece, gençlerin suç işledikleri için ömür boyu sürecek bir damga yememesi ve rehabilitasyonlarının daha etkin bir şekilde sağlanması hedeflenir.

Örneklerle Açıklama:

  1. Örnek Vaka: D kişisi, 16 yaşında bir gençtir ve hırsızlık suçundan mahkûm olmuştur. 18 yaşına gelmeden önce başka bir suç daha işlemiştir. Bu durumda, TCK 58. madde 5. fıkra gereğince tekerrür hükümleri uygulanmaz. Yani, ikinci suç nedeniyle cezası artırılmaz ve genç, 18 yaşını doldurmadan önce işlediği suçlardan dolayı tekerrür hükümlerine tabi tutulmaz.
  2. Örnek Vaka: E kişisi, 17 yaşında uyuşturucu bulundurmak suçundan mahkûm olmuştur. 19 yaşında tekrar uyuşturucu ticareti yaparken yakalanmıştır. İlk suç 18 yaşından önce işlendiği için, bu suç tekerrüre esas alınmaz ve ikinci suç için cezası artırılmaz.

Genç Suçluların Rehabilitasyonu:
Bu düzenleme, genç suçluların cezai sorumluluklarının hafifletilmesi ve topluma kazandırılması amacı taşır. Gençlerin suç işleme alışkanlığı kazanmamaları ve topluma entegre olmaları için, ceza sisteminde ayrıcalıklı bir yerleri vardır. Bu nedenle, 18 yaşını doldurmamış kişilere uygulanan cezalar, onların gelecekte suç işlemelerini önleyici ve rehabilite edici nitelikte olmalıdır.

Eğitim ve Rehabilitasyon:
Genç suçluların tekrar suç işlemesini önlemek için cezaevleri yerine, eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine yönlendirilmesi önemlidir. Bu merkezlerde gençler, hem eğitim alarak hem de psikolojik destek görerek topluma kazandırılabilirler. Bu tür tedbirler, genç suçluların suçtan uzak durmalarını ve sağlıklı bireyler olarak toplumda yer almalarını sağlar.

Madde 58/6 ve 58/7: Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi

Kanun Metni:
(6) "Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır."
(7) "Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir."

Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları, mükerrir suçlulara yönelik özel infaz rejimini ve denetimli serbestlik tedbirini düzenler. Bu fıkralar, suç işleme alışkanlığı olan kişilere yönelik cezaların infazında farklı bir yaklaşım benimser ve bu kişilerin topluma yeniden kazandırılması için denetimli serbestlik tedbirlerini öngörür.

Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi:
Mükerrir suçlular, daha önce işledikleri suçlardan dolayı mahkûm olmuş ve bu mahkûmiyetlerin ardından tekrar suç işlemiş kişilerdir. Tekerrür halinde hükmolunan ceza, bu kişilere özgü özel bir infaz rejimine göre çektirilir. Bu infaz rejimi, normal ceza infaz rejiminden farklı olarak mükerrir suçlulara daha sıkı güvenlik önlemleri ve daha uzun süreli rehabilitasyon programları içerebilir.

Denetimli Serbestlik Tedbiri:
Mükerrir suçlular hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Denetimli serbestlik, mahkûmun cezasını cezaevi dışında, belirli denetim ve gözetim altında tamamlamasını sağlayan bir infaz biçimidir. Bu tedbir, suçlunun topluma uyum sağlamasını kolaylaştırmak ve yeniden suç işlemesini önlemek amacıyla uygulanır. Denetimli serbestlik süresince mahkûm, belirli kurallara ve kısıtlamalara uymak zorundadır ve belirli aralıklarla denetim görevlileriyle görüşmek durumundadır.

Mahkûmiyet Kararının İçeriği:
Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı açıkça belirtilmelidir. Bu, mahkemenin verdiği cezanın hangi koşullar altında infaz edileceğinin net bir şekilde belirlenmesini sağlar ve hükümlünün bu infaz rejimine tabi tutulacağını garanti eder.

Uygulama Örnekleri ve Hesaplamalar:

  1. Örnek Vaka: F kişisi, 2010 yılında hırsızlık suçundan mahkûm olmuş ve cezasını tamamlamıştır. 2015 yılında tekrar hırsızlık suçundan mahkûm olmuştur. Bu durumda, F kişisi hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanır. Ceza infaz kurumunda daha sıkı güvenlik tedbirleri altında cezasını çekerken, cezasının tamamlanmasının ardından denetimli serbestlik tedbiri ile serbest bırakılır.
  2. Örnek Vaka: G kişisi, 2012 yılında dolandırıcılık suçundan mahkûm olmuş ve cezasını tamamlamıştır. 2018 yılında tekrar dolandırıcılık suçundan mahkûm olmuştur. G kişisi hakkında da mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanır. Ceza infaz kurumunda cezasını tamamladıktan sonra denetimli serbestlik tedbiri altında serbest bırakılır.

Denetimli Serbestlik Süresi ve Koşulları:
Denetimli serbestlik süresi, mahkemenin belirlediği süre kadar devam eder. Bu süre zarfında mahkûm, belirli koşullara uymak zorundadır. Bu koşullar arasında belirli aralıklarla denetim görevlileriyle görüşmek, eğitim veya meslek edindirme programlarına katılmak, belirli yerlerde bulunmama veya belirli kişilerle görüşmeme gibi kısıtlamalar yer alabilir. Denetimli serbestlik süresince mahkûmun davranışları sürekli olarak izlenir ve kurallara uymaması durumunda tekrar ceza infaz kurumuna gönderilebilir.

Rehabilitasyon ve Topluma Kazandırma:
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirleri, suç işleme alışkanlığı olan kişilerin topluma kazandırılmasını hedefler. Bu kapsamda, mükerrir suçlulara ceza infaz kurumlarında çeşitli rehabilitasyon programları sunulur. Bu programlar, suçlunun suç işleme alışkanlığından kurtulması, yeni beceriler edinmesi ve topluma uyum sağlaması amacıyla düzenlenir. Rehabilitasyon programlarına katılan mahkûmlar, hem psikolojik destek alır hem de mesleki eğitimler ve sosyal uyum programları sayesinde topluma yeniden entegrasyon sağlarlar.

Mahkemelerin Rolü ve Kararların Uygulanması:
Mahkemeler, mükerrir suçlular hakkında verdikleri kararlarda, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirini açıkça belirtmek zorundadır. Bu kararların uygulanması, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik birimleri tarafından titizlikle takip edilir. Mahkemeler, bu süreçte mükerrir suçluların rehabilitasyonu ve topluma kazandırılması için gerekli önlemleri alır ve uygun tedbirleri uygular.

Hesaplamalar ve Uygulama Örnekleri:
Mükerrir suçluların ceza infaz sürelerinin hesaplanmasında, daha önce işledikleri suçlardan aldıkları cezalar dikkate alınır. Örneğin, H kişisi 2008 yılında beş yıl hapis cezasına mahkûm olmuş ve cezasını 2013 yılında tamamlamıştır. 2019 yılında tekrar suç işlemiş ve üç yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu durumda, H kişisi hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanır ve cezası daha sıkı güvenlik önlemleri altında çektirilir. Ayrıca, cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak topluma kazandırılması hedeflenir.

Madde 58/8 ve 58/9: Özel Tehlikeli Suçluların İnfaz Rejimi ve Denetimli Serbestlik

Kanun Metni:
(8) "Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır."
(9) "Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suç

lu hakkında da uygulanmasına hükmedilir."

Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesinin sekizinci ve dokuzuncu fıkraları, mükerrir suçluların yanı sıra itiyadi suçlular, suçu meslek edinenler ve örgüt mensubu suçlular için de uygulanacak infaz rejimlerini ve denetimli serbestlik tedbirlerini düzenler.

Mükerrirlerin İnfaz Rejimi ve Denetimli Serbestlik:
Sekizinci fıkra, mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının kanunda gösterilen şekilde yapılacağını belirtir. Bu hüküm, mükerrir suçluların infaz rejimlerinin özel düzenlemelere tabi olduğunu ve bu düzenlemelerin titizlikle uygulanması gerektiğini vurgular. Denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanması, mahkûmların ceza infaz kurumlarından çıktıktan sonra topluma uyum sağlamalarını ve yeniden suç işlemelerini önlemek amacıyla düzenlenmiştir.

İtiyadi Suçlu, Suçu Meslek Edinen ve Örgüt Mensubu Suçlular:
Dokuzuncu fıkra, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin itiyadi suçlular, suçu meslek edinenler ve örgüt mensubu suçlular için de geçerli olduğunu belirtir. Bu kişilerin işledikleri suçlar, genellikle tekrar eden ve organize bir yapıya sahip suçlardır. Bu nedenle, bu suçlulara yönelik infaz rejimleri ve denetimli serbestlik tedbirleri daha sıkı ve denetimli bir şekilde uygulanır.

İtiyadi Suçlular:
İtiyadi suçlular, suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş kişilerdir. Bu kişiler, genellikle belirli bir suç tipini tekrar tekrar işlerler ve bu nedenle toplum için sürekli bir tehdit oluştururlar. İtiyadi suçlular, suç işleme alışkanlıkları nedeniyle özel infaz rejimlerine tabi tutulur ve denetimli serbestlik tedbirleri altında rehabilite edilmeye çalışılır.

Suçu Meslek Edinen Kişiler:
Suçu meslek edinen kişiler, yaşamlarını suç işleyerek sürdüren ve bu faaliyetlerinden gelir elde eden kişilerdir. Bu kişiler, organize suç örgütlerinin parçası olabilir veya bağımsız olarak suç işleyebilirler. Suçu meslek edinen kişiler, toplum için ciddi bir tehdit oluşturdukları için özel infaz rejimlerine ve denetimli serbestlik tedbirlerine tabi tutulurlar. Bu tedbirler, suç işleme faaliyetlerini durdurmayı ve bu kişilerin topluma yeniden kazandırılmasını amaçlar.

Örgüt Mensubu Suçlular:
Örgüt mensubu suçlular, suç işlemek amacıyla organize olmuş grupların üyeleridir. Bu kişiler, suç örgütleri içinde faaliyet gösterir ve örgütün çıkarları doğrultusunda suç işlerler. Örgüt mensubu suçlulara yönelik infaz rejimleri, örgüt yapısını bozmayı ve suç örgütlerinin faaliyetlerini durdurmayı hedefler. Denetimli serbestlik tedbirleri, örgüt mensubu suçluların topluma uyum sağlamalarını ve suç örgütlerinden uzak durmalarını amaçlar.

Uygulama Örnekleri:

  1. İtiyadi Suçlu: H kişisi, daha önce birçok kez hırsızlık suçundan mahkûm olmuş ve bu suçları işleme alışkanlığı kazanmıştır. H kişisi, tekrar hırsızlık suçu işlediğinde, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerine tabi tutulur. Ceza infaz kurumunda daha sıkı güvenlik önlemleri altında cezasını çekerken, cezasının tamamlanmasının ardından denetimli serbestlik tedbiri ile serbest bırakılır.
  2. Suçu Meslek Edinen Kişi: I kişisi, dolandırıcılık suçunu meslek edinmiş ve bu faaliyetlerinden sürekli gelir elde etmiştir. I kişisi, tekrar dolandırıcılık suçu işlediğinde, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerine tabi tutulur. Ceza infaz kurumunda cezasını tamamladıktan sonra denetimli serbestlik tedbiri altında serbest bırakılır ve suç işleme faaliyetlerinden uzak durması için rehabilitasyon programlarına katılır.
  3. Örgüt Mensubu Suçlu: J kişisi, organize suç örgütü üyesi olarak birçok kez suç işlemiş ve bu suçlardan mahkûm olmuştur. J kişisi, tekrar suç işlediğinde, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerine tabi tutulur. Ceza infaz kurumunda daha sıkı güvenlik önlemleri altında cezasını çekerken, cezasının tamamlanmasının ardından denetimli serbestlik tedbiri ile serbest bırakılır ve suç örgütünden uzak durması sağlanır.

Hesaplamalar ve Uygulama Örnekleri:
Özel tehlikeli suçluların ceza infaz sürelerinin hesaplanmasında, daha önce işledikleri suçlardan aldıkları cezalar ve bu cezaların infaz şekilleri dikkate alınır. Örneğin, K kişisi 2010 yılında uyuşturucu ticareti suçundan beş yıl hapis cezasına mahkûm olmuş ve cezasını 2015 yılında tamamlamıştır. 2020 yılında tekrar uyuşturucu ticareti yaparken yakalanmış ve üç yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu durumda, K kişisi hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanır ve cezası daha sıkı güvenlik önlemleri altında çektirilir. Ayrıca, cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak topluma kazandırılması hedeflenir.

Denetimli Serbestlik Süresi ve Koşulları:
Denetimli serbestlik süresi, mahkemenin belirlediği süre kadar devam eder. Bu süre zarfında mahkûm, belirli koşullara uymak zorundadır. Bu koşullar arasında belirli aralıklarla denetim görevlileriyle görüşmek, eğitim veya meslek edindirme programlarına katılmak, belirli yerlerde bulunmama veya belirli kişilerle görüşmeme gibi kısıtlamalar yer alabilir. Denetimli serbestlik süresince mahkûmun davranışları sürekli olarak izlenir ve kurallara uymaması durumunda tekrar ceza infaz kurumuna gönderilebilir.

Rehabilitasyon ve Topluma Kazandırma:
Özel tehlikeli suçluların rehabilitasyonu ve topluma kazandırılması, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin temel amaçlarından biridir. Bu kişiler, ceza infaz kurumlarında çeşitli rehabilitasyon programlarına katılarak suç işleme alışkanlıklarından kurtulmaya çalışırlar. Bu programlar, suçlunun suç işleme alışkanlığından kurtulması, yeni beceriler edinmesi ve topluma uyum sağlaması amacıyla düzenlenir. Rehabilitasyon programlarına katılan mahkûmlar, hem psikolojik destek alır hem de mesleki eğitimler ve sosyal uyum programları sayesinde topluma yeniden entegrasyon sağlarlar.

Mahkemelerin Rolü ve Kararların Uygulanması:
Mahkemeler, mükerrir suçlular ve özel tehlikeli suçlular hakkında verdikleri kararlarda, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirini açıkça belirtmek zorundadır. Bu kararların uygulanması, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik birimleri tarafından titizlikle takip edilir. Mahkemeler, bu süreçte suçluların rehabilitasyonu ve topluma kazandırılması için gerekli önlemleri alır ve uygun tedbirleri uygular.

Ceza Avukatının Önemi

Ceza hukuku, bireylerin özgürlüğünü doğrudan etkileyen ve ciddi sonuçlar doğurabilecek bir hukuk dalıdır. Bu nedenle, ceza davalarında profesyonel bir avukatın rolü son derece kritiktir. Tekerrür hükümleri ve özel tehlikeli suçlulara ilişkin hükümler gibi karmaşık yasal düzenlemelerde, deneyimli bir ceza avukatının rehberliği, sanıkların haklarını korumak ve adil bir yargılama süreci sağlamak açısından büyük önem taşır.

Tekerrür Hükümlerinde Avukatın Rolü:
Tekerrür hükümlerinin doğru uygulanması, mahkemelerin dikkatle değerlendirmesi gereken bir süreçtir. Bu süreçte, bir ceza avukatı, müvekkilinin daha önce işlediği suçların ve aldığı cezaların detaylarını titizlikle inceleyerek, tekerrür hükümlerinin yanlış uygulanmasını önler. Avukat, mahkemenin müvekkiline haksız yere daha ağır bir ceza vermesini engellemek için hukuki argümanlar geliştir

ir ve savunma stratejileri oluşturur.

Özel Tehlikeli Suçlular ve Denetimli Serbestlik Tedbirlerinde Avukatın Rolü:
Özel tehlikeli suçlulara yönelik infaz rejimleri ve denetimli serbestlik tedbirleri, karmaşık ve spesifik düzenlemeleri içerir. Bu tedbirlerin doğru ve adil bir şekilde uygulanması, bir ceza avukatının hukuki bilgisi ve tecrübesi ile mümkün olur. Avukat, müvekkilinin denetimli serbestlik tedbiri sürecinde haklarını koruyarak, toplumla yeniden uyum sağlamasına yardımcı olur. Ayrıca, infaz rejimlerinin müvekkilinin rehabilitasyonuna uygun bir şekilde uygulanmasını sağlar.

İzmir ve Karşıyaka'da Ceza Avukatlarının Uzmanlıkları:
İzmir ve Karşıyaka'da faaliyet gösteren ceza avukatları, yerel mahkemelerdeki uygulamaları ve prosedürleri yakından takip eder. Bu avukatlar, müvekkillerine sundukları hukuki hizmetlerle onların haklarını en iyi şekilde savunur. K.A.L. Hukuk Bürosu gibi önde gelen hukuk büroları, müvekkillerinin ceza davalarında en iyi savunmayı almalarını sağlar ve yargı sürecinde onlara kapsamlı bir destek sunar.

Sonuç:
Ceza hukuku davalarında profesyonel bir avukatın varlığı, adil bir yargılama süreci ve müvekkilin haklarının korunması açısından vazgeçilmezdir. Tekerrür hükümleri ve özel tehlikeli suçlulara ilişkin düzenlemeler gibi karmaşık yasal konularda, deneyimli bir ceza avukatının rehberliği, müvekkilin en iyi savunmayı almasını sağlar. İzmir ve Karşıyaka'da faaliyet gösteren ceza avukatları, müvekkillerine sundukları uzmanlık ve deneyimle, ceza davalarında en iyi sonuçları elde etmelerine yardımcı olur.

Popüler Aramalar

  • denetimli serbestlik

  • tekerrür hükümleri

  • mükerrirlere özgü

  • ceza infaz

  • hapis cezası

  • infaz rejimi

  • serbestlik tedbiri

  • tck

  • türk ceza kanunu

  • tck madde 58

  • tck 58

  • 58. madde

  • tck 58. madde

  • ceza avukatı

  • infaz avukatı

  • ceza hukuku avukatı